Şekerli gıda tüketmek c vitamininin yararlılığını azaltıyor hatta yok saydırabiliyor.Viral enfeksiyonda çoğalan virüsleri direk öldüren bir ilaç yok.Bunu vücudumuzun savunma sistemi tarafından yok edildiğini biliyoruz. Nasıl mı?
Glükoz hücresi benzer moleküle sahip olan askorbik asit hücresiyle yarış içerisindedir.İkiside beyaz kan hücreleri dediğimiz lökositlerin içerisine girmek ister. Ama yarışı hep glükoz kazanır.Bu yüzden lökositler, bakterileri ,virüsleri ve kanser hücrelerini yutma (fagositozu) işlemini yerine getirmekte zorlanıyorlar, hatta diyabetlilerde bazen yetersiz bile kaldıklarında organ kaybına neden olabiliyor.
C vitaminiyle doyurulmuş vücudumuz demek: zararlı bakterilerin,virüslerin ve kanser hücrelerinin büyük ölçüde, lökositler (beyaz kan hücreleri) tarafından yutularak imha edilmesi demektir. Bizler de bunu istiyoruz.
C Vitaminini, Sebze ve Meyvelerden Yeterince Alamaz mıyız?
Alamayız.”Gereğinden fazla meyve yemeye kalkmayın, c vit. yerine gereğinden çok şeker, hemde Fruktoz almış olursunuz.(Türk erkeklerinin karaciğer yetmezliğinin en büyük nedeni bu yüzden alkol değil meyvedir.)
Hele meyve suyu istediği kadar doğal olsun bir bardağı bile çok zararlıdır.
“Lökositlerin bakteri, virüs ve kanser hücrelerini fagosite etmesi (yutması)için kandaki düzeyin 50 katı C vitaminine ihtiyaçları vardır.”
1-Viral Enfeksiyonla Hasta Olduğumuzda Ne Yapmamamız Gerekir (bakteriyel olmayan): şekerli gıda tüketilmemeli; vazokonstriktör burun damlası kullanılmamalı; antihistaminik ve dekonjestan alınmamalı; Bunların alınması durumunda iyileşme sürecini uzatabileceği gibi hastalığın şiddetini de arttırır.
Aşağıdaki Ahmet hocamızın yazısında da belirtildiği gibi sağlıklı bile olsak herkesin c vitamini takviyesi (askorbik asit) almasında yarar var.
Askorbik asidi hangi dozda ve nasıl almalıyız?
Askorbik asit silme 1 çay kaşığı = 1 gramdır. Bir su bardağı içerisine dökerek yemekten sonra içilmelidir. Aşağıdaki makalenin yazarı günde 1-2 gr. askorbik asidi herkese önermektedir.
Ben kendi yorumuma göre söylemek istersem.Hiç bir kronik hastalığım olmadığı, yaşım 40 ın üzerinde olduğu için günde 1-1.5 gr kullanmaktayım.Onuda iki eşit doza bölerek içmekteyim.
-Yani yarım çay kaşığı ile yarımı biraz geçecek şekilde(silme) günde iki defa içmekteyim.
-Kronik hastalığım olsaydı günde 2 gr. Sabah 1 silme çaykaşığı, ve akşam 1 silme çaykaşığı alırdım.
-Ağır gribal enfeksiyonum olsaydı, saat başı bir silme çaykaşığı ve günde toplam 10 gr. geçmiyecek şekilde bir günlük uygulama önerilsede; ben bunu 2 saatte bir, 1 gr. ve toplam 6 gr. ı geçmiyecek şekilde alırdım.ve bunu en fazla iki gün uygulardım.Diğer günler azaltırdım.
-Taş devri beslenmeyi uygulayanların gereksinmesi daha azdır.
Güçlü asit olduğundan (yaptığım ölçümlerde kullandığım suya göre 1 silme çay kaşığı askorbik asit bir bardak suda (200 cc) eritilince suyun ph ı 3 (güçlü asit) çıkmıştır. Sindirim problemi olanlara bu aslında bir avantajdır. Mideyi asidik yaparak sindirimi hızlandırır.Ülseri olanlara sakınca yaratabilir.Mutlaka doktorunuza danışınız yanma hisederseniz karbonatlı su içmelisiniz.Askorbik asidi avantaj olarakta ülser tedavisinde kullanabilirsiniz.Bunun için aşağıdaki linki tıklayınız.Yinede beni dikkate almayınız.En uygun dozu doktorunuz sizin için belirliyecektir.Bazı hastalıkta farklılık ya da sakınca yaratabilir.Doktorunuza danışınız.
Ülser ve Reflü Tedavisi :
https://www.facebook.com/groups/1432253813659587/permalink/1528006410750993/
Yüksek doz aldığınızda vücudunuzun tepkisi sizi anlık ishal yaparak gösteril. Fazlası vücutda depo edilmemekte, atılmaktadır.
Ali Cercel- TAŞ DEVRİ AKILLI BESLENME
https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10206649041733524&set=gm.1627665057451794&type=3&theater
"D vitamini
19 yüzyılın sonunda Danimarka’lı doktor Niels Finsen UV ışınlarını deri tüberkülozu tedavisinde başarı ile kullanmış ve 1903 yılında Nobel Tıp Ödülünü kazanmıştır.
Kanda 25(OH) D vitamini düzeyi azaldıkça tüberküloz riski 10 kat artmaktadır. D vitamini makrofajları (mikrop yutucu) aktive ederek enfeksiyonlara karşı koruyuculuk sağlar (105).
Enfeksiyonlardan korunmak için neler yapılmalı?
1-Hijyen kurallarına uyulmalı
2-Un ve şekerden fakir, sebze, meyve, et ve yumurta gibi doğal gıdalardan zengin bir diyet kullanılmalı
3-Margarin ve sıvı (mısır, soya, ayçiçeği vb) yağların kullanılmaması, bunların yerine hayvani yağların ve zeytin yağının yenilmeli
4-Bağırsak florasında bulunan probiyotikleri artırdıkları için bol fermantasyon ürünleri (kefir, turşu, yoğurt, peynir, şarap, boza, sirke, tuzlama yiyecekler, bira mayası) tüketilmeli
5-Günde en az 3-5 dakika kültür fizik yapılmalı ve yarım saat yürünmeli
6-Güneşlenilmeli ve erken yatıp erken kalkılmalı
7-Fazla alkol tüketilmemeli
Vitamin-mineral preparatlarını her derde deva olarak görmek son derece yanlıştır. Dengeli ve sağlıklı beslenen kişileıne vitamin-mineral preparatlarını rutin olarak kullanmaları gerekmez. Sağlıklı beslenmeyenlerde ve hastalarda ise hastalığın cinsine göre diyete vitamin(ler) ve/veya mineral(ler) eklenebilir. Bu makalenin yazarı günde 1-2 gram kadar askorbik asit kullanılmasını önermektedir."
Kaynak:
Beslenme Bülteni-Prof.Dr.Ahmet Aydın
http://beslenmebulteni.com/beslenme/?p=364
Taş Devri Akıllı Beslenme
https://www.facebook.com/media/set/…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder