7 Kasım 2015 Cumartesi

KARBONAT KONUSU VE YOĞUNLUKTA ALKALİ BESLENME GEREKLİLİĞİ


Karbonat tüketimi ile ilgili kafalarda oluşan soruların açıklığa kavuşturulması konusunda yoğun talep üzerine aşağıdaki kısmi çeviriyi hazırladım, ilgileneceğini düşündüğünüz grup ve kişilerle paylaşırsanız sevinirim.
.................................



ALKALİ YA DA ASİDİK (BAZİK)?

Alkali ürünler beden dengesini hızla yerine getirmeye dair söz veriyor – Bilim insanı Frank M. Unger boş vaatlerin uygulanması ve etkisi hakkında şunları söylüyor

derStandard.at: Alkali gıda takviyeleri asidikleşmeyi engelliyormuş. Asırı asidik bir organizmadan ne anlamalıyız?

Unger: Tıp uzmanları bu durumu genelde asidoz olarak adlandırır. Bu çoğunlukla bir hastalık belirtisidir, ve arteryel kanda pH değerinin düşmesi anlamına gelir. Normal koşullarda atardamarlardaki kanın pH değeri 7,35 ila 7,45 arasındadır, yani her zaman hafif baziktir. Hafif asidoz durumunda bu değer 7,35 in biraz altına düşer. Ağır asidoz durumunda ise septik şok olur ve bu hayati teklike arz eder.

derStandard.at: Tıp uzmanı olmayanlar bundan ne anlamalı?
Unger: Bazı şifacılar 20. yüzyılın başlarında gündemde olan bir hipotezi baz alırlar. O zamanlar normal karma beslenme şekli organizmanın asidikleşmesine yol acmakta ve buda zarar vericidir. Asit oluşumu kötü olarak görüldü. O zamanlardan gelen bir teoriye göre, fazla asitler dışarı atılamadığı için bağ dokusularında yığılma oluşturur.

derStandard.at: Bu doğru değil mi?

Unger: Hayır, çünkü organizma metabolizmada açığa çıkan asitleri tampon baz olan bikarbonat ile kendisi nötrleştiriyor. Asit-Baz dengesinin korunmasında karbon asidi-bikarbonat tamponu en önemli tampondur. Bikarbonat, karbon asidi tuzudur. Bunun tampon baz olarak görevi bazı sabit asitlerin kanda asla öne çıkmamasını sağlamaktır. Sabit asitlere örnek verecek olursam, kükürt, fosfor ve hidroklorik asit.

derStandard.at: İdrarın asidik olması ne anlama geliyor?
Unger: Eğer idrar asidik ise, kişininde aşırı asidik olduğu inancı bir yanılgıdır. Normal karışık bir beslenme şeklinde günlük asit fazlalığı oluşur, bu da (asit-baz dengesinin tekrardan sağlanması için (ç.n.)) belli miktarda bikarbonat tüketimine sebep olur. Böbrekler ve karaciğer bu tüketilen bikarbonatı yerine koyar. Bu işlem esnasında böbrekler asit fazlalığı üretmek zorunda kalır ve bu asit ise idrar üzerinden dışarı salınır. Bundan dolayıdır ki, çoğu insanın idrarı normal koşullarda asidik değerdedir.

derStandard.at: Bu durumda bedende aşırı asidiklik imkansız mı?

Unger: Bu kavramı nasıl tanımladığınıza bağlı. Ortalıkda serbest yüzen asitlerden dolayı kanın asidoz olması diye bir şey söz konusu değil. Kana ulaşan her asit bikarbonat sayesinde nötrleştirilir ve zayıf bir asit olan karboksilit aside dönüştürülür. Kanın PH değeri ise sadece hafif düşer.

derStandard.at: O zaman gut veya böbrek teaşı gibi hastalıklar aşırı asidoz kaynaklı değil?

Unger: Gut hastalığında ürik asit seviyesi yüksek çıkmakta. Asidoz olgusu bu hastalığı oluşturur diyemem, fakat böbrek taşları asidozite sonucu oluşabilir.

derStandard.at: Asitler cilt üzerinden de dışarı atılır mı?
Unger: Evet, bu cildin asitten kurtulması sürecine başarılı bir katkıdır. Burada flora üzerinden sağlık durumu söz konusudur. Bu konu üzerine Professor Viernstein ile beraber 2004 yılında yukardaki isimle bir kitap yazdık. Bu kitabın özünde şunu vurguluyoruz, bedenin cilt ağız ve vajina gibi belli bölgelerinde hafif asidik pH değeri çoğu bakteri türü için olumlu koşul değildir. Çoğu mantar ve bakteri nötr ortamda daha rahat çoğalmaktadır. Bundan dolayı (bazı bölgelerde ç.n.) pH değerinin asidik olması bazı hastalık ajanlarının yayılması doğrultusunda önemli bir koruyucudur.
......
derStandard.at: Alkali gıda takviyelerinin faydası nedir?

Unger: Bazı durumlar var ki, bir kaşık bazik toz (bu toz Türkiye’de ingiliz karbonatı olarak geçiyor diye düşünüyorum ç.n.) faydalı olabilir. Örneğin yaşlılarda ve aşırı asidik bir yaşam süren insanlarda. Sağlıklı böbreklere ve karaciğere sahip kişilerde, genç insanlarda, norml beslenen ve hareket eden insanlarda karbonatın gerekliliği sorgulanması gereken bir konudur.
.....
derStandard.at: Karbonat ile kendimize zarar verir miyiz?
Unger: Evet. Bunu çok basit bir yöntemle tespit edebiliriz. Normal karışık bir beslenme uygulayan kişilerde idrar hafif asidik olur. Eğer idrarın pH değeri 7,4 üzerine çıkıyorsa, bu böbreklerin aşırı baz ürettiği anlamına gelmektedir. Bundan dolayıdır ki tıbbi amaçlı karbonat ürünlerini piyasaya süren firmalar bu esnada çok miktarda su tüketilmesini önerirler. Aksi durumda kanda çok miktarda bikabnat bulunur ve bundan dolayı bir Alkaloz gelişir. Kanın pH değeri yukarıya kaymış olur.

derStandard.at: Bu durum bir hayati tehlike arz eder mi?

Unger: Hayır, karbonattan muhtemelen kimse ölmez. Fakat az su tüketilirse vajinal alanda hasarlara yol açılmış olur. ... Mesanede ve idrar yollarında ki asidin koruma fonksiyonu yok olur. Bu sebeple kişi çok çabuk idrar yolu enfeksiyonu olur.
......
derStandard.at: Genel olarak asit veya alkali olusturan besinler mi tüketmeliyiz?
Unger: Alkali ağırlıklı beslenme şekli optimaldir. Bir birim asidik gıda alıyorsak, dört birim alkali gıda almalıyız. Ne yazıkk ki bu alanda da bir kafa karışıklığı söz konusu, yanı hangi besinleri alkalı, hangilerinin asidik olduğuna dair. ...

derStandard.at: Neden daha fazla alkalı beslenmek optimal?

Unger: Meyve ve sebze gibi alkali (baz) oluşturan besin maddeleri yüksek oranda çözünebilir lif maddelerine sahiptir. Bunlar ise sağlıklı bir bağırsak florasının önkoşuludur, çünkü bunlar işte bu sindirilemeyen karbonhidratlardan beslenmektedir. Bunlar et gibi asidik besinlerin sindirimine hizmet eden bir donanıma sahip değiller.
.......
Çeviri: Şaduman Karaca
Frank M. Unger (66 yaşında) Viyana Üniversitesi farmazötik ve Biyofarmazi enstitüsünde araştırma görevlisi. HSO Pharma GmbH firmasının araştırma başkanlığını yürütmektedir.

Çevirinin Almanca kaynağı ve röportajın tamamı: http://derstandard.at/2777233/Basisch-oder-sauer
“derStandard.at” Dergisi, Viyana Şubat 2007

Not: Bu makale, bilgi vermek amaçlı hazırlanmıştır. Bir hastalığı doğrudan tedavi edici mahiyeti yoktur. Herhangi bir sağlık sorununuzda, bir ilaç, tedavi ya da desteğe başvurmadan önce uzmanınıza danışmanız önerilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...